NASILSIN?

Bugün kendini nasıl hissediyorsun? Bir yabancıya zaman ayırmak şu an istediğin şey mi? O kadar özgürüz ki sanal platformlarda. Tek bir tuş ile gidebiliyoruz istediğimiz kadar uzaklara. Benim sözlerimden biri şimdi, sadece bu akış için gelsin bakalım. " Nereye gidersen git, beyninden öteye gidemezsin." Bu sözü sanırım lise civarlarında yazmıştım:) O zamanlar atasözlerine takmış ve hayranlık uyandıran bu bilgelikte ben de iz bırakma çabasına girmiştim ki. Her sözümüz aslında nesillere aktarılabilir. Peki hangi sözler kalıcı oluyorlar ve nasıl oluyor bu kalıcılık??? Bunları merak ederken, bir taraftan da atasözleri yazmaya başladım. Henüz basılmış bir kitabım yok bu amaçla yazılmış olan ama sanırım kendime ait sözleri içeren bir kitap yayınlamalıyım. Konumuz bu değil gerçi:) Benim harflerimde, konudan konuya geçişler çokça olacak. Bu seni de değişik dalgalarla değişik sahillere taşıyacak. Kum tanesi ya da su zerresi olacaksın... Belki rüzgar..? Ama mutlaka özgür hissedeceksin, kendini bırakırsan. Sen harflerimle gezindiğini düşüneceksin lakin aslında sadece içinden gelenin özgürlüğünü, harflerimin tetiklemesiyle dürtmüş olacaksın. Hepsi bu. 

Ben yaşamları desteklemek adına Koçluk hizmeti veriyorum. Burada olma amacım da en samimi haliyle sana ulaşmak. www.yasamarzusu.com adlı blog bana ait. Orada Yazar kimliğimle paylaşımlarda bulunuyorum. Bir ziyaret et, bakalım hoşuna gidecek mi? Ayrıca "Kıyı'da" Dergisi'nde Köşe Yazarıyım. Keyifli kalemler de sayfalar arasında. Okumayı seversen, öneririm. Gerçi bunlardan "HAKKIMDA" kısmında bahsettim. Burada olma amacımı bu ilk paylaşımımda bir daha belirtmek istedim sadece. 

Peki senin bana zaman ayırma sebebin nedir? Biliyor musun? Hiç bir şey öylesine olmuyor. Bunu farkederek büyüdüm hep ama farkındalığımın daha da aydınlanma zamanı, 1 Nisan 2020'den bu yana oldukça hızlandı. O tarihte çok kıymetli Annemi, sonsuzluğa yolcu ettim. Ne o gitmek istedi, ne de ben gitmesini istedim. Hepimizin bu isteksizlikleri vardır değil mi..? Çünkü biz insanlar çok şey yaşamak için buradayız yani dünyadayız. O tarihten sonra, daha çok anlamaya başladım. Hayat denen şey hem çok anlamlı hem de çok kandırıkçı bir şey...

Ve harflerime bürünüp, şifalanmaya başladım. Gerçekten insan insanın zehrine panzehir. Ama hangi insan??? Senin tüm enerjine göz dikmiş bir vampir de olabilir yanındaki. Bu son derece önemli... İşte burada, bildiklerimden bol bol bahsedeceğim. Sadece harflerimi okuyarak, kendini daha iyi hissetmen mümkün olacak. - diye düşünüyorum - Ama elbette ki istersen benden seans da alabileceksin. Tüm detaylar zaman içinde bilgin dahilinde olacak. 

Burada olmanı gerektirecek bir hikayen yok mu? Bence var. Sadece ekrana öylesine bakıyor olamazsın. Az önce dediğim gibi, hiçbir şey kendiliğinden olmuyor şu hayatta. Sen şu an bu yazıyı okuyorsan, şifan sanırım buralarda bir yerde..? Senden ilk yazımda düşünmeni istiyorum. 

Bu tarihte, olman gereken yerde misin? Şu an evet. 

Gerçekten evli misin ya da gerçekten bekar mısın? 

Gerçekten istediğin işi mi yapıyorsun? 

Gerçekten bir çocuğun olsun istedin mi? 

Sen ait olduğun hayatı elde ettin mi yoksa boş verip vaz mı geçtin? 

Sen? 

Neredesin??? 

Kendinde değilsen şayet, evrende boşluğa karışmış bir enerjisin ve bu da sana hiç faydalı değil..... Bir sonraki yazıya kadar düşün olur mu??? Teşekkürler....

Görüşürüz:)