8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun...

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. İnsan olarak önemsenmesi gereken, bir gündeyiz. Dünya denen gezegen içinde şiddet var maalesef. Bu şiddet, rakamlara bakıldığında, kadınlara daha fazla uğramakta. Haberlerde de görüyoruz çeşitli acı hikayeleri... Peki ne yapıyoruz biz insanlık? Öfke kontrolsüzlüğü bir ruhsal sorun mu yoksa öğrenilmiş bir davranış mı? Bunun ayrımını yapmak, bilimsel olarak bu ayrıma göre çalışmalar yapmak, hukuki olarak da bu çalışmalar aydınlığında kanunlar hazırlamak, elbette ki daha sağlıklı toplumlar adına, yaşamsal gereklilik arz ediyor. 

Ben sana seslenmek istiyorum yine bugün...

1 insan, diğer insanlarla etkileşim içinde demektir. Ve o 1 insan ne biliyorsa, yakın çevresi de bu bilgileri alıyor demektir. Demek ki sayıların küçüğü büyüğü yok. Demek ki kişinin kendisini donanımlı hale getirmesi demek, etrafına aydınlık sunması demek. Çevrede aydınlık yerine karanlık dağıtan zihniyetler var. Eğitim yetersizliği ve ruhsal sağlıksızlık gibi sebepler dolayısıyla, ülkemizde ve dünyada kadına şiddet başlıklı çok hüzünlü olaylar yaşanıyor. Bunun önüne geçilmesi için neler yapılabilir? Düşündün mü hiç?

• Şiddete maruz kalıyor musun?
• Şiddet uyguluyor musun?
• Öfkeni kontrol edebiliyor musun?
• Kime kızgınsın?
• Kimi affedemiyorsun?
• Kadına gereken değeri verebiliyor musun bir insan olarak?

Bu soruları cevaplamanı rica ediyorum. Sen bu sorulara, kendini mutlu hissetmeyerek cevap veriyor olabilirsin. Mutsuz bir kadın ya da erkek olabilirsin. Burada ciddi bir mağduriyet söz konusu olabilir... Eğer sorunu tespit edersen, bunu gerçekten çözebilirsin. İçinden ağlamak gelebilir.. Lütfen kendini özgür hisset. Ağlamak, insana en iyi gelen şeylerden biridir...

Her insan aydınlanmalı ve çevresine bu aydınlığı armağan etmeli.

Sen, öfke kontrolü yaşayan bir erkek misin?

Lütfen bunun için bir uzman desteği almayı düşün. Bazı sorunlar, kendiliğinden ya da eşle dostla çözülemez maalesef ki. Eş dost zaten kendi fikirlerini verebilir sana ancak. Ya doğruları yapmıyorsa? Ya senin doğru adımı atmanı engelleyecek sözler sarf ediyorsa..? Biliyorum, öfkesini kontrol edemeyen insanlar, sonrasında aslında büyük bir pişmanlık duygusu yaşıyorlar. Sen de böylesin. O kadar kendini kötü hissediyorsun ki bu duygudan kaçmayı, her şekilde kendini haklı çıkarma oyunu oynamayı tercih ediyorsun. Ama bunu sen de biliyorsun. Sen birini üzdüğünde, aslında sen de çok derinden üzülüyorsun... Sen, kaybediyorsun... Bunu yapmaman gerektiğini biliyorsun. Bunu yapmayabilirsin. Bunu yapma...

Sen, şiddet gören bir kadın mısın?

Bu senin kaderin değil. Senin ruhunu ve bedenini incitmek, hiçbir kimsenin hakkı olamaz. Şiddet uygulayan biri, sağlıksız ruh hali içinde, yanlış bilgilerle büyümüş. Konu tamamen bu. Peki sen ne yapabilirsin? Bu anlamda ciddi bir uzman ile görüşmelisin. Sana yol haritası çizecek, kendi içinde kaybolmanı engelleyecek bir rehber, senin için gerekli olan şey. Kendine inanmalı ve değerinden asla azalmamalısın. Bir şeyler yanlış gidiyor olabilir ama bunun değişme şansı her zaman var. Tek yapman gereken de bu değişimi istiyor olduğuna karar vermen. Sen kurtulmak istersen, kurtulursun. Korkma. Bu olanlar, değişecek. Sadece içindeki gücü hisset. Kendine güven... Şiddeti mazur görme. Şiddeti haklı görme. Şiddeti hak ettiğini düşünme Şiddeti kabullenme. Şiddetin, hayatının bir parçası olduğuna inanma. Şiddetin bir huy olacağını düşünme. Şiddet, hiç bir şartta ve koşulda doğru değildir. Bunu aklından ve ruhundan asla çıkarma lütfen. Sen çok değerlisin..

Ve her zaman bana ulaşabileceğini de unutma lütfen....

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun...

                                                                                               Uzman Koç Arzu Çorluluoğlu Bakır

                                                                                                        GSM : 0533 163 37 92